Taze havuç suyu içenler 'unutkanlık'tan kurtuluyor, 'kanser'den korunuyor!
Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, sevdiğimiz her şeyin ama her şeyin bir dili var... Siz onları tüketirken duygularını hissediyor musunuz? Doğal mı yapay mı, doğru mu yalan mı, dost mu düşman mı, helal mi haram mı, faydalı mı zararlı mı diye düşünüyor musunuz? Sevgiyle ve şefkatle mi karşılıyorsunuz doğal ihtiyaçlarınızı, yoksa telaş ve koşuşturmaca halinde duygusuzca mı?
Mutsuz ve hastalıklı hayatların başlıca sebebinin beslenme olduğunu artık hepimiz biliyoruz! Peki beslenmenin sadece yemek yemek olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hazırladığımız yemek ve sofrada, görüntü ve malzemeler kadar içine kattığımız sevginin en kıymetli şifa olduğunu unutmayalım!
Bitkiler kökü, gövdesi, yaprağı, tohumu, çiçeği ile birer mucize… Hem insanlar, hem de hayvanlar için, her türlü şifa onlarda!
İşte size helalinden bir tabiat harikası… Kökü, yaprağı, tohumu, çiçeği ile havuç, günlük hayatımız için tam bir can simidi!
Sinirleri rahatlatıyor, unutkanlık şikayetlerini ortadan kaldırıyor, afrodizyak etkisiyle güç ve enerji vererek mutluluk kaynağı oluyor, kanser hastalıklarına karşı koruyor, kalbin dostu, midenin rahatlatıcı merhemi, sindirim sisteminin doğal temizlik makinası, gözlerin ilacı, cildin güzellik kaynağı… HAVUÇ
Kökleri sebze olarak yenilen iki yıllık, otsu bir kültür bitkisi olan havucu, oluklu gövdesi ve dereotununkine benzeyen ince yaprakları ile akıllı tavşanlar çoktan keşfetmiş! Çiçekleri beyaz ve pembe renkli, meyveleri (tohumlar) ise uzunca (2-4mm uzunlukla) yumurta biçimindedir.
Düzenli havuç yiyen kardiyolog ve onkolog tanımıyor!
Günde sedece üç havuç yemek sizi hem kardiyologdan hem de onkologdan uzak tutmaya yetebilir.
ABD’de yapılan araştırmalar neticesinde; Akciğer, Ağız, Gırtlak, Mide, Bağırsak, Mesane, Prostat ve Göğüs kanseri gibi birçok kanser çeşidine yakalanma riskini azaltabilir!
Paris Tıp Fakültesi eski dekanlarından Prof. Dr. Binet’nin çalışmaları havucun kandaki alyuvarları çoğalttığını, aynı zamanda kanın cinsini ıslah ettiğini göstermiştir. 1960 yılında Sovyet doktorlarının yaptığı araştırmalar da havucun damarların genişlemesine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur.
Yemeklerden önce havuç salatası, sindirim sistemin doğal temizlik makinası
Dr. Hensen öksürüğe ve uykusuzluğa karşı havucu tavsiye etmektedir. Havuç gençlik kaynağıdır ve “dört harika”dan biridir. (Öbür harikalar limon, sarımsak ve kekiktir). Havuç sindirimi kolaylaştırdığı için tahıl ve kuru sebzelerle birlikte yenmelidir. Ayrıca tüm sindirim sistemini temizlediğinden, yemeklerden önce çiğ havuç salatası yenmesi tavsiye edilir.
Bu sebzenin yalnız kendisi değil, körpe yaprakları ve tohumu da kullanılır. Yapraklarında bol miktarda kalsiyum vardır. (Bunları çöpe atmamalı, günlük salatalara katmalı!)
Havucun faydaları
Havucun özelliği bileşimindeki karoten yani provitamin A’dır. Bu vitaminin eksikliğinde gece görmek güçleşir, cilt kurur, yüzde zamansız çizgiler belirir, koku alma duyusu zayıflar. Mide özsuyu eksikliği, ağızda kuruluk, saçta kuruluk ve kırılma gibi belirtiler de olasılıkla A vitamini eksikliğinden meydana gelir. Günde 1 bardak havuç içmekle bütün bu rahatsızlıklar ortadan kalkar.
Havuç ayrıca sinir sistemi için gerekli olan B1, B2 ve C vitaminlerini de içerir. Karaciğer-safra kesesi yetersizliğinde özellikle havuç tavsiye edilir. Gut hastalığından yakınanlar ve romatizmalılar da bu sebzeden yararlanabilirler.
Çiğ havuç rendesi (püre halinde) yanıklara ve abselere iyi gelir. Dişleri yeni çıkmakta olan bebekler çiğ havucu (çubuk halinde kesilmiş) emzik gibi çiğnediklerinde dişlerin çıkması kolaylaşır. Havuç nefes darlığına da yararlıdır.
Hamile bayanların bol miktarda havuç yemesi tavsiye edilir.
Bebekler için anne sütünden sonra en kıymetli besin havuçtur.
Emziren kadınların sütünü çoğaltır ve zenginleştirir. Anne ve bebeğin dişlerini kuvvetlendirir, görme gücünü artırır. Yanıkları, dış ve iç yaraları iyileştirir.
Havuç, düzenli olarak yenildiğinde, sigara içen kişileri de içermek üzere, bedenin akciğer kanserine yakalanma riskini aza indirgemektedir.
Ayrıca havucu sık ve bol tüketen kişilerin gırtlak, mesane, rahim, kalınbağırsak, prostat ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riski yüzde 50, menopoz dönemi sonrası kadınlarda göğüs kanserine yakalanma riskinin de yüzde 20 oranında azaldığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Havuç aynı zamanda börek beyin ve kalp damarlarının düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Hücrelerin canlanmasında ve çoğalmasında olumlu etkisi vardır. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder. Bağırsakları çalıştırır, yara ve iltihabını çabucak iyileştirir. Sarılığa, ergenlik sivilcesine, ses kısıklığına iyi gelir.
Düşük bir (35) glisemik endeksine sahiptir. Bu sebeple zayıflamak isteyenler ve şeker hastalarının yiyebileceği bir gıdadır. Ancak çiğ olarak tüketilmelidir, rendelenerek salata şeklinde tüketilebilir.
Havuç olgunlaştıkça şeker oranı da azalır. Havucun kendine has rengi ne kadar güçlü ise içerdiği beta-karoten maddesi de o kadar fazla olmaktadır.
Tohumu nelere iyi gelir?
Havucun tohumları da çok kıymetlidir. Mide ve bağırsak gazlarını giderir, idrarı söktürür, böbrek ve mesane taşlarını düşürür, kurt düşürücü özelliği vardır, regl düzenleyicidir, hidrofiz hastalığına (karında su toplanması) iyi gelir, afrodizyak etkilidir. Havuç tohumu; Sabit yağ, rezin ve yüzde 0,5-1,6 uçucu yağ içermektedir.
Tohumlarından yüzde 5 oranın da yapılan çay günde 2-3 bardak içilebilir.
Meyvelerin dövülmesi veya öğütülmesi ile elde edilen toz, az miktarda su ile karıştırılıp hap halinde günde 1-3 gr. alınabilir.
Havuç tohumlarına Diyabakır yöresinde yeregeçen, keşür, Erzurum yöresinde ise pörçüklü isimleri verilmektedir.
100 gr. havuçta hangi vitamin ve minerellar var?
kalori